fbpx

İnsan Kaynaklı Isınma, Aşırı Orman Yangınlarını %25 Arttırdı!

Gönderen Dilara Melisa Yaman
5 dk Okuma Süresi
  • Breakthrough Enstitüsündeki araştırmacılar, Nature dergisinde yayımlanan son çalışmalarında iklim değişikliği ile orman yangınları arasındaki bağlantıyı detaylı bir şekilde analiz etti.
  • İnsan kaynaklı ısınmanın etkisiyle aşırı orman yangınlarının sıklığının %25 arttığı tespit edildi.
  • Araştırma sonuçları, tehlikeli yakıt olarak adlandırılan kuru doğal malzemenin azaltılması ve kontrollü yakımlar gibi önlemlerle aşırı orman yangını tehlikesinin azaltılabileceğini gösteriyor.

Son yıllarda dünya genelinde artış gösteren aşırı orman yangınları, iklim değişikliğinin ciddi etkilerini ve sonuçlarını bir kez daha gözler önüne seriyor. Kanada’nın soğuk toprakları, Yunanistan’ın tarihi zeytinlikleri ve Hawaii’nin tropikal cenneti gibi farklı coğrafyalarda meydana gelen yangın felaketleri yalnızca belirli bölgeleri değil, tüm dünyayı etkiliyor. Bu felaketler sadece can ve mal kayıplarıyla da sınırlı kalmıyor, aynı zamanda gezegenimizin geleceği konusunda büyük soru işaretleri doğuruyorlar.

Bu bağlamda, Breakthrough Enstitüsünde görevli araştırmacılar, Nature dergisinde yayımlanan son çalışmalarıyla iklim değişikliği ile orman yangınları arasındaki bağlantıyı detaylı bir şekilde incelemeye odaklandılar. 

İşte araştırmanın ortaya koyduğu bulgular:

  • Araştırmacılar, 2003 ile 2020 yılları arasında meydana gelen bir dizi yangını inceleyerek, iklim değişikliğinin aşırı orman yangınlarına etkisini analiz etti. Elde edilen verilere göre insan kaynaklı ısınma, sanayi öncesi döneme kıyasla aşırı orman yangınlarını %25 sıklaştırdı.
  • Artan sıcaklıklar ve kuraklık koşulları, alevlerin hızla yayılmasını kolaylaştırıyor. Özellikle günde 10.000 dönümden (4.000 hektar) daha fazla alanı yutan yangınlar, iklim değişikliğinin etkisiyle daha da tehlikeli hale geliyor.
  • Araştırmacılar, iklim değişikliğinin aşırı yangınlara dönüşme olasılığını da inceledi. Bu bağlamda yağış, rüzgâr ve nem gibi faktörleri dikkate aldılar. Elde edilen sonuçlar, bu faktörlerin küresel ısınmanın etkisiyle birleşerek yangın riskini artırdığını gösterdi.
  • Çalışma, düşük emisyonlu ve yüksek emisyonlu senaryolar altında gelecekteki risk artışını öngördü. Düşük emisyonlu bir senaryoda, 1,8 santigrat derece sıcaklık artışıyla riskin yüzyılın sonuna kadar %59 artabileceği öngörüldü. Ancak yüksek emisyonlu bir senaryoda bu artış %172‘ye kadar çıkabilmekte. Şu an ise dünya yüzeyi 1,2°C ısınmış durumda.
  • Uzmanlar, tehlikeli yakıt olarak adlandırılan kuru doğal malzemenin azaltılması için bitki örtüsünün inceltilmesi ve kontrollü yakımlar gibi önlemlerin alınmasının, yangınların önlenmesine yardımcı olabileceğini belirtiyor.

Araştırma lideri Patrick Brown, kuruluk eşikleri hakkında yapılan öngörülerin, örneğin orman yangınlarının beslendiği ve tehlikeli yakıt olarak bilinen kuru doğal materyali azaltmak amacıyla bitki örtüsünün inceltilmesi ve planlı şekilde yakılması için en uygun noktaları belirleyerek önleyici tedbirlerin alınmasına yardımcı olabileceğini ifade etti.

Brown, bu durumu “Çoğu durumda, tehlikeli yakıt azaltımının etkisinin iklim değişikliğinin etkisini tamamen ortadan kaldırabileceğini görüyoruz” şeklinde açıklıyor. Ayrıca, yakıt azaltma uygulamalarının geniş kapsamlı olarak hayata geçirilmesi durumunda, iklim değişikliğine rağmen orman yangınlarının tehlikesini büyük ölçüde azaltmanın mümkün olabileceğinin de altını çiziyor.

İklim değişikliği ile orman yangınları arasındaki bağlantının giderek daha belirgin hale geldiği ve alınacak önlemlerin aciliyetini gösteren bu araştırma, sadece bilimsel bir veri sunmakla kalmıyor, aynı zamanda insanlığın geleceği açısından da büyük bir uyarı niteliği taşıyor diyebiliriz. Uzmanlar, bu bulguların ciddiyetinin farkında olarak, daha sürdürülebilir ve bilinçli adımlar atmamız gerektiğini vurguluyor. Bulgular aynı zamanda enerji hatlarıyla ilgili alınacak önlemler ve yangınla mücadele kaynaklarının yerleştirilmesi gereken bölgeler hakkında da önemli bilgiler sunarken, izleme ve farkındalık kampanyalarının nasıl düzenlenmesi gerektiği konusunda da yönlendirici olabilir.

Geçmişin Dersi, Geleceğin Senaryosu

yangin iklim degisikligi min.png
İnsan Kaynaklı Isınma, Aşırı Orman Yangınlarını %25 Arttırdı! 14

Özellikle son yıllarda dünya genelinde meydana gelen aşırı orman yangınları, büyük ölçekte yıkıma neden oldu. Örneğin 2020 yılında Kaliforniya’da gerçekleşen yangınlarda 30’dan fazla kişi hayatını kaybetti ve milyonlarca dönüm arazi kül oldu. 2018’de yaşanan kamp yangını ise 86 kişinin ölümüne yol açtı. Bununla birlikte, Hawaii, Kanada ve Yunanistan gibi bölgelerde de ciddi orman yangınları yaşandı. Hatta Kanada’da, 200.000 kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığı bir yaz dönemi yaşandı. Yunanistan’da ise 115 kişinin hayatını kaybettiği büyük bir orman yangını meydana geldi.

Birleşmiş Milletler Çevre Programının 2022 tarihli raporuna göre iklim değişikliğinin neden olduğu artan sıcaklık ve kuraklık koşulları, geleneksel olarak orman yangını riskinin düşük olduğu bölgeleri de etkileyerek orman yangınlarının daha yaygın hale gelmesine neden oluyor.

Diğer orman yangını uzmanları da yetkililerin ve hatta tatilcilerin yangın riski konusunda giderek daha fazla farkındalığa sahip olması gerektiğini ifade ediyorlar. Avustralya’nın ulusal bilim ajansı CSIRO’dan Andrew Sullivan, orman yangınlarına müdahale için harcanan kaynakların genellikle yetersiz olduğunu ve bunları engellemek için yeterli miktarda fon ayrılmadığını belirtiyor.

Sonuç olarak araştırmanın bulguları, iklim değişikliğinin etkilerine karşı koymanın ve aşırı orman yangınlarını azaltmanın mümkün olduğunu gösteriyor. Bu konuda alınacak önlemler, kuruluk eşikleri, risk azaltma yöntemleri ve farkındalık artırma çabaları gelecekteki yangın tehlikelerini önemli ölçüde azaltmada kritik rol oynayabilir.

Derleyen: Dilara Melisa Yaman

dilaramelisaprofilresmi
Dilara Melisa Yaman

Yeni Medya, Halkla İlişkiler ve Sosyoloji bölümlerinde öğrenci olarak eğitimine devam eden Melisa, yazmanın ona nefes aldırdığını ve düşüncelerini en saf haliyle ifade etmenin ne kadar özgürleştirici olduğunu fark ederek hayatında yeni bir kapı açtı. Ancak gerçek dönüm noktası, dijital dünyanın gücünü keşfetmesiyle oldu. Kalemini ve düşüncelerini dijital platformlarla birleştirerek, teknoloji ve yaratıcılığın eşsiz uyumunu da yakaladı. Melisa’nın dijitaliyidir için sloganı “Dijital, yaratıcılığı dijital dünyada özgür bırakmak için iyidir.” oldu.

Bu içeriği paylaş
Yeni Medya, Halkla İlişkiler ve Sosyoloji bölümlerinde öğrenci olarak eğitimine devam eden Melisa, yazmanın ona nefes aldırdığını ve düşüncelerini en saf haliyle ifade etmenin ne kadar özgürleştirici olduğunu fark ederek hayatında yeni bir kapı açtı. Ancak gerçek dönüm noktası, dijital dünyanın gücünü keşfetmesiyle oldu. Kalemini ve düşüncelerini dijital platformlarla birleştirerek, teknoloji ve yaratıcılığın eşsiz uyumunu da yakaladı. Melisa’nın dijitaliyidir için sloganı “Dijital, yaratıcılığı dijital dünyada özgür bırakmak için iyidir.” oldu.
Yorum yaz